Cumartesi, Mart 28, 2015

Lindsay Sands - İngiliz Gelin Annabel || Tanıtım

Orjinal Adı: An English Bride In Scotland
Çevirmen: Belgin Selen Haktanır
Sayfa Sayısı: 328
Çıkış Tarihi: 3.04.2015

Satın almak için


Asla evleneceğini düşünmemişti. Annesi ansızın onu manastırdan alıp eve götürmek için geldiğinde,Annabel bir rahibe olmak için yemin etmek üzereydi... Böylece, evden kaçan ablasının nişanlısı olan İskoç lorduyla evlenebilecekti!

Bir eş olmakla, bir ev idare etmekle ve özellikle gerdek gecesiyle ilgili hiçbir şey bilmiyordu. Asla âşık olacağını düşünmemişti. Ross MacKay, Annabel’i gördüğü andan itibaren, utangaç ve tatlı müstakbel eşine vurulmuştu...

Annabel’in bedeninin kıvrımlarının da ayrı bir lütuf olduğunu düşünmüştü. Ancak, bir düşman Annabel’in hayatını tehdit edince, Ross onu İskoçya’ya götürdü. Annabel evlenmeyi planladığı kadın olmasa da, arzuladığı tek kadındı.

Cuma, Mart 27, 2015

Etkinlik: "Seviyorum, Sevmiyorum: Genç Yetişkin Kitapları"


5 blogger toplandık ve yeni bir etkinliğe giriştik. Bu sefer ki başlık Genç Yetişkinlik romanlarına yönelik. Iyy, bu türü hiç sevmem, çok zor bir etkinlik oldu :D

Katılanlar:
TKKB Bookowski
Vampirella'nın Güncesi
Fanboyun Günlüğü
İki Kizin Kitapligi


Seviyorum: Karakterlerin zorluk yaşayarak gelmelerini seviyorum. Olgunluk katıyor bu ve aşkı bulduklarında daha inandırıcı ve sanki sonsuz kadar sürecekmiş gibi geliyor.

Sevmiyorum: Yazarın seriyi, karakterler küçük yaştayken bitirmesini sevmiyorum. Sonra ne oluyor ki, bunlar zaten çok küçük diyorum. Örneğin; liseye giderken tüm olaylar oluyor, ee sonra ne olacak?

Seviyorum: Çünkü beni o zamanlarıma götürüyor.

Sevmiyorum: Ben niye ot ot bitirdim o dönemleri diye hayıflanmama sebep oluyor.

Seviyorum: Olabilecek durumları işleyenleri seviyorum.

Sevmiyorum: Kızların ezik hallerini sevmiyorum. 50 kişi aşık olur, farketmemekle kalmaz üstüne inkar ederler. Beni niye sevsin modundan çıkamıyorlar.

Seviyorum: Arkadaşlık ilişkilerini güzel işleyenleri seviyorum. Güzel dostluklar okuyoruz.

Sevmiyorum: Her karakterin bad boy havasında yazılmasını sevmiyorum. 

Perşembe, Mart 26, 2015

Bahar Okuma Şenliği 2015

8. şenlik gelmiş çatmış. Bir öncekinde bir başarı gösteremedim ama umarım bu 3 aylık süreçte daha programlı olabilirim. En azından umuyorum, ufukta görünmese bile (:

Kurallar:
  • Etkinlik bugün başlıyor ve 20 Haziran 2015’te sona erecek (21 Mart'tan önce başladığınız veya 20 Haziran'dan sonra bitirdiğiniz kitaplar kapsam dışı kalacak. Tarihlere dikkat!)
  • Etkinliğe 21 Mart 2015 – 20 Haziran 2015 tarihleri arasında canınızın istediği vakitte katılabilirsiniz.
  • Okuduğunuz her bir kitabı aşağıdaki kategorilerden sadece birine saydırabiliyorsunuz. Ancak, etkinlik devam ederken kategoriler arası okuduğunuz kitapların yerlerini değiştirebilirsiniz.
  • Kategorilerin tamamını okumak zorunda değilsiniz. Puanlama sistemimiz esnek. Yapılabilecek en yüksek skor diye bir şey yok. Amaç okuyabildiğimiz kadar çok okumak.
  • Toplam 22 kategori var. Canınız hangi kategoriden istiyorsa onu okuyun. Amacım esneklik sağlayarak katılımcıları belli türde kitaplar arasına sıkıştırmamak ve katılımcı sayısını artırmak.
  • Okuyacağınız her bir kitap 10 puan değerinde. Sadece son 5 kategoride alabileceğiniz ekstra puanlar var.
  • Hiçbir kitap için sayfa sınırlaması yok.  
  • Bir kategori için birden fazla kitap okuyarak daha fazla puan kazanamazsınız. Örneğin bir distopya kitabı okuyanlar 10 puan kazanacak ama iki distopya kitabı okuyan 20 puan kazanamayacak. 
  • Bir kitabı birden fazla kategoriye saydıramazsınız. Örneğin hiç okumadığınız bir yazardan bir savaş romanı okuyup 10+10=20 puan kazanamazsınız. 
  • Katılmak için blogunuzun olması veya okunan kitapların yorumlanması zorunlu değil. Katılmak isteyen herkesin buraya veya instagramda paylaşacağım şenlik görselinin altına yorum bırakması gerekiyor. (Hem buraya hem instagrama yorum bırakıyorsanız, burada instagram kullanıcı adınızı da belirtmenizi rica ediyorum) Blogu olan katılımcılar bloglarında, blogu olmayan katılımcılar da blogu olan katılımcılarla iletişime geçerek hangi kategori için hangi kitapları okumayı planladıklarını duyurabilirler. 
  • Nisan'ın 21'inde, Mayıs'ın 21'inde ve Haziran'ın 20'sinde  bir yayın yaparak kimin ne okuduğunu soracağım ve sıralamaları buradan duyuracağım. O yayınımın altına yorum bırakarak hangi kitapları okuyarak kaç puana ulaştığınızı bildirebilirsiniz.

Çarşamba, Mart 25, 2015

J. M. Darhower - Gözlerindeki Canavar || İnceleme

Künye
Orjinal Adı: Monster in His Eyes
Seri Bilgisi: Monster in His Eyes #1
GoodReads Puanı: 4.30
Türkçe Yayın: Yabancı Yayınları 
Sayfa Sayısı: 448
Çevirmen: Arzu Altınanıt
Puanım: 5/2

Satın almak için

Yorumum:

Gözlerindeki Canavar incelemesinden herkese merhaba.
Bu sefer yorum değil inceleme diyorum çünkü daha derine inmeyi düşünüyorum. Nasılsa okumayan çok az kişi kaldı, eh o küçük kesimde yorumlar sayesinde ne olup bittiğini öğrenmiş durumda. Yani uzun bir yorum olacağı ve spoiler barındıracağı konusunda uyarmalıyım sizi.

Salı, Mart 24, 2015

Petra Mitchell - Dokuz Mektup Üç Fotoğraf Bir İsim || Tanıtım


Savaş denen, insanlığa ve insana karşıt o kötücül günahın iki büyük düşmanı olmuştur: kadınlar ve çocuklar. Savaşın en acı, en alçak kısımlarını hep onlar tatmıştır. 2. Dünya Savaşı sürerken ve hatta bittikten sonra, bu acıyı kadınlara, çocuklara, cephe gerisindeki insanlara misli misli yaşatmıştır. 

Petra Mitchell, savaşı hem bir çocuk hem de bir kadın olarak deneyimlemiş, bütün bu acıları boynuna asılı bir kolye gibi taşımış Alman bir kadın. Kendi deyimiyle "kuşatma çocukları" olarak başladığı hayatına uzun bir süre "piç" olarak devam etmiştir. Ömrünün kalanını, babasını bulmaya, gerçeği aramaya adamış olan Mitchell, Dokuz Mektup, Üç Fotoğraf, Bir İsim kitabında bu süreçte yaşadığı acıları, babasına kavuşma serüvenini ve savaşın karanlık günlerini anlatıyor. Yaşadığımız şu çağda dahi kadın olmanın zorlukları ortadayken, Mitchell, bir yüzyıl geriden, büyük savaşın gölgesinden bugüne sesleniyor."Kendime artık bu son hamle dedim. Saatler sonra babamı tanıyacağım. Saatler sonra adsızlıktan çıkıp tam olacağım. Piç sözünü hayatımdan atacağım ve toplumun tam bir üyesi olacağım. Bir daha hiçbir zaman aynaya bakıp "Ben kimim?" diye sormayacağım."
(Tanıtım Bülteninden)

RKBT 4. Gün || Aslıhan Akagöz "Senden Bebek İstiyorum" || Alıntılar


Turumuzun dördüncü gününde kitabımızın alıntıları ile sizlerleyim. 

Cumartesi, Mart 21, 2015

RKBT 1. Gün || Aslıhan Akagöz "Senden Bebek İstiyorum" || Yorum ve Çekiliş


Yorumum

Demek ki önyargılar gerçekten yıkılabiliyormuş dedim, "Senden Bebek İstiyorum" kitabını okuduğumda. Evet, beğendiğim nadir de olsa bazı Türk yazarlara ait kitaplar olmuştu. Fakat Aslıhan Akagöz bu tabumu tamamıyla yıktı. Tam bir romantik-komedi havasında sıkmayan bir kitap yazmış. Genelde Türkler klişe ve kendi etraflarında dönen konular yazıyorlar. Yani ya tecavüzü işliyorlar kitaplarında ya da yanlış anlaşılma dolu hikayeleri. Fakat Aslıhan tam tersini yaparak bence yeni nesil yazarları ters köşeye yatırmış. 

Karakterlerin hepsi birbirinden eğlenceli ve tatlıydılar. Özellikle bir Mert var ki beni benden aldı. Allah'ım bu kadar tatlı bir adam olabilir mi? Tam bu adam hödük dediğimde öyle bir şey yapıyor ya da söylüyor ki yüzüme küçük bir tebessüm yerleştirdi. Sedef ve Mert'in o atışmalı aşk hikayelerini okumak çok keyifliydi. Yiğit ve Feyza'yı okumakta güzeldi. Ama Mert & Sedef ikilisini geçemezler. Özellikle de Sedef'in Mert için benim odunum demesi çok tatlıydı.

Kısacası o kadar tatlı bir kitaptı ki 600 küsur sayfalık kitap hangi ara bitti anlamadım. Sonunda bittiğini görmek içimi burktu. Keşke daha olsa da okusam dedim için için. Buradan Aslıhan'a duyurulur. Yani Yiğit ve Mert'in çocuklarının hikayesini yazarsan nasıl da okunur ama... Özellikle de Mert ve Sedef'in yaşlı hallerinin atışmalarını okumak çok keyifli olurdu :)


Çekiliş

a Rafflecopter giveaway


Satın almak için

Çarşamba, Mart 18, 2015

Kate Perry - Sahile Aşk Vurunca || Yorum

Künye
Orjinal Adı: Perfect for You
Seri Bilgisi: Laurel Heights #1
GoodReads Puanı: 3.83
Türkçe Yayın: Nemesis Kitap 
Sayfa Sayısı: 304
Çevirmen: Pınar Polat
Puanım: 5/ 5
Kitabın Mottosu: -----

Satın almak için

Yorumum:

Sahile Aşk Vurunca okunalı baya oldu. Yorum yapsam mı diye çokça düşündüm ve sonunda ne kadar geçerse geçsin, bayıldığım bu kitaba yorum yazmaya karar verdim.

Pazar, Mart 15, 2015

Top 10 Listem

Bir Otakunun Dünyası etkinlik için mimlemiş. Öncelikle kendisine teşekkür ederim (:

Etkinlik için seri ismi yazan da var direkt kitap adı yazan da. Ben de Min gibi yazar olarak gideceğim. Zira sevdiğim çok kitap var, yoksa içinden çıkamam (:

Cumartesi, Mart 14, 2015

Beth Hoffman - Sevginin Büyüsü

Hayatın zorluklarını yenip hayatta kalabilen kadınlar daima güçlü ve güzeldir.
Bazen hayat kötüye gider, her şey içinden çıkılmaz bir hal alır. Yapılacak bir şey yokmuş gibi görünür, sanki çıkmaz bir sokaktasınızdır.İnancınızı yitirdiğiniz, bitti dediğiniz, dua etmekten bile vazgeçtiğiniz anda, hayat size inanmanız, umut etmeniz ve yeniden başlamanız için göz kırpar.

Sevginin Büyüsü her şeye rağmen hayata tutunmanın hikâyesi…

"Acıların, insanları gerçek dostluklara ve sevgiye sürükleyişinin büyüleyici hikâyesine tanıklık edeceğiniz, sımsıcak bir roman..."
-Kristin Hannah

"Sevginin Büyüsü okuyucularına paha biçilmez bir değeri hatırlatıyor: Her şey içinden çıkılmaz göründüğünde bile, birkaç
iyi arkadaş hayatınızı bunun tam tersine çevirebilir."
- People

"Sevginin Büyüsü’nü okurken kalbim CeeCee adına defalarca kırılırken bile, kendimi gülmekten alamadığım zamanlar oldu. CeeCee’nin kaybettiklerini unutamayacaksınız, ama onun cesaretini ve iç dünyasının derinliğini de aklınızdan çıkaramayacaksınız."
- Luanne Rice

"İnsanın içine işleyen dokunaklı bir roman. Güney’in yaz akşamlarındaki manolya kokuları gibi cazip, kendini
sevdiren ve tatlı tadındaki bu kitabı okumak gerçek bir keyif."
- Mary Kay Andrews

Çarşamba, Mart 11, 2015

Dr. Connell Cowan & Dr. Melvyn Kinder - Akıllı Kadınlar Yanlış Seçimler (Tanıtım)


Orjinal Adı: Smart Women Foolish Choise 
Çevirmen: Özlem Menemencioğlu
Türü: Kişisel Gelişim
Sayfa Sayısı: 232
Çıkış Tarihi: 13 Mart 2015


“Karşılaştığım tüm erkekler ya evli, ya gey, ya çılgın ya da sıkıcı.”
Eğer bu size tanıdık geliyorsa, muhtemelen akıllı, başarılı ve hâlâ
Bay Doğru’yu arayan birisiniz; ama hep yanlış yerlerde.

Kendinizle hesaplaşmanızı sağlayarak sizi harekete geçirecek bu kitap, aşkı kaybetmenize neden olan tutumlarınızla ve önyargılarınızla nasıl başa çıkmanız gerektiğini ve onları nasıl değiştireceğinizi gösteriyor. Aşk ve özlem arasındaki farkı öğreneceksiniz. Bir adamın size kur yapmayı bırakmasının neden iyi bir işaret olduğunu, bir erkeğe bağlılık sözü verdirmenin en iyi yolunu ve en önemlisi, siz istediğiniz sürece devam edecek tatmin edici, mutlu ve güzel bir ilişki kurmak için aklınızı kullanmayı ve nereden başlamanız gerektiğini öğreneceksiniz.
Bu kitap kadın ve erkekler arasındaki sorunları ele alıyor,
olmaları gerektiği gibi değil, oldukları gibi...

Jane Casey - Sessiz Kurban (Tanıtım)


Orjinal Adı: The Last Girl 
Çevirmen: Alp Ege
Türü: Polisiye Gerilim
Sayfa Sayısı: 504
Çıkış Tarihi: 13 Mart 2015




GENÇ KIZ İLK KURBANDI...
Boğazı kemiğe kadar kesikti, karşı koyma şansı bulamadı.

İKİNCİ KURBAN ANNESİYDİ...
Kadın, karşı koymak için en azından bir süre mücadele etti. 

KİMSENİN GÖRMEDİĞİ BİR KATİL NASIL YAKALANIR... 

Güney Londra’da suç mahalline çağrılan Maeve Kerrigan’ın ilk aklına gelen, bunun sonu kötü biten aile içi bir kavga olduğuydu. Ancak üst kattaki odalardan birinde kanlar içinde ve bilincini yitirmiş bulunan kocası, katil değil üçüncü kurban olduğu konusunda ısrarlıydı. Durum böyleyken, tek tanık onun genç kızıydı ve konuşmuyordu…

"Zekice, karmaşık ve çok etkileyici bir cinayet romanı... Uzun süre bu romanın etkisinden kurtulamayacaksınız."
Lee Child


Cuma, Mart 06, 2015

RKBT 3. Gün || Lisa Genova "Unutma Beni" || Yorum

Künye 
Orjinal Adı: Still Alice 
Seri Bilgisi: --- 
GoodReads Puanı: 4.28 
Türkçe Yayın: Artemis Yayınları 
Sayfa Sayısı: 340 
Çevirmen: Bilge Gündüz 
Puanım: 5/ 4
Kitabın Mottosu: Sahip olduğunuz her anıyı teker teker kaybedecek olsanız ne yapardınız? 

Yorum

Unutma Beni kitabı çokça beğeni, bir parça hüzün ve çok az da olsa hayal kırıklığı ile bitti. Yanlış anlamayın beğenmemezliğim kitabın işleyişinden, dilinden ya da çevirisinden kaynaklı değil. Sadece sonu çok havada kalmış bence. Yani sonunda Alice'e ne oldu? John nerede? Kitap sonundaki karakterler aslında kim?
Kafamda o kadar soru işaretleri bırakarak bitmesi bu güzelim kitap için çok büyük bir haksızlık olmuş. 

Alice gibi bilgili, kültürlü ve üst düzey bir bilim kadınının yaşadıklarını okumak çok farklı bir his bıraktı bende. Tüm o bilgi birikiminin yanında evinizin yolunu hatırlamamak ya da çıkardığınız kitabın konusu ile ilgili oturum yaparken bir sonraki cümleyi hatırlamak için kendi kendiniz le savaşmak. Kendimi bir an Alice gibi caddenin orta yerinde evimin nerede olduğunu düşünürken hayal ettiğimde içim burkuldu. Yani herkes bazı şeyleri unutur hayatında. Telefonunun ya da anahtarımızın nerede olduğunu unuturuz. Fakat Alice'in yaşadıkları çok başka bir şey. O tüm geçmişini unutuyor. Hani zaman zaman keşke her şeyi unutsam dediğiniz ama sonra pişman olduğunuz anlar var ya işte onların tamamı artık Alice'in hayatı oluyor. 

Kitabı sevmek ya da sevmemek başka fakat gerçek olması muhtemel bir olayı okumak bambaşka. Özellikle de Kelebek dosyası en içime dokunanıydı. Kendimi bir an Alice yerine koyduğumda bende yapar mıyım diye düşünmedim değil. İnsanın son noktası nedir ki? Nereden sonra insan hem hayattan hem de kendisinden vazgeçer? İnsan geçmişi unutmak için mi ya da geçmişini unuttuğu için mi en çok acıyı çeker? İşte bu kitap size bunu düşünmeye iten bir kitap. Çevirisi de aynı şekilde kitaba akıcılık katmış. Çabuk biten fakat keyifle okunan bir kitap oldu. Unutma Beni kitabını severek okuyanlar için Oskar ödüllü oyuncu Julianne Moore'un başrolünü oynadığı filmi de çıktı. İzleyip kitaba olan benzerliğine bakmak gerek. ;)



Arka Kapak


Artık dünü yoktu, belki yarını da. Sadece bugüne sahipti. Ama o, hatırlayacağı son anı için savaşmaya kararlıydı.

Elli yaşındaki Alice Howland hayatıyla gurur duyuyordu. Harvard'da bilişsel psikoloji profesörüydü ve dilbilim alanında dünyaca tanınan bir uzmandı. Aynı zamanda başarılı bir eşi ve üç yetişkin çocuğu vardı. Ancak Alice, unutkanlığının arttığını, aklının giderek karıştığını hissetmeye başlamıştı. Derken trajik bir teşhis hayatını geri dönüşü olmayacak şekilde değiştirdi.

Etkileyici olduğu kadar rahatsız edici bir hikâye olan Unutma Beni, sizi Alzheimer hastalığının üzücü yolculuğuna çıkarıyor. Akıl Oyunları kadar sarsıcı, Sıradan İnsanlar kadar unutulmaz bir eser.

"Unutma Beni'yi okuduktan sonra içimden, yabancılarla dolu trende ayağa kalkıp bu kitabı almanız lazım, diye bağırmak geldi."
- The Boston Globe-

"Herkese anlatılması gereken bir hikâye."
- Brunonia Barry, New York Times Çoksatarı Yazar-
(Tanıtım Bülteninden)



Perşembe, Mart 05, 2015

MAP 2015 BY AKKÖK, 26-29 MART’TA KÜÇÜKÇİFTLİK PARK’TA

Son senelerde sanat alanında yapılan yatırımlar ve etkinlikler gün geçtikçe artıyor ve gelişiyor. Özellikle İstanbul’da hayat bulan bu tarz etkinliklerden biri var ki, çok kısa sürede hem kendine has tarzı hem de izlediği yol ile oldukça ses getirdi. Bundan 2 sene önce, ulaşılabilir sanat alternatifi olarak yola çıkan ve her yıl yeni sanatçıların üretimleriyle gelişen Mamut Art Project’ten bahsediyoruz. Mamut Art Project bu sene Akkök Holding’le birlikte yoluna devam ediyor. Akkök Holding gibi güçlü şirketlerin genç sanatçılara destek olması, hiç şüphesiz ülkemizde kültür sanatın gelişmesinde ve yaygınlaşmasında önemli rol oynuyor. MAP’15 by Akkök hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz, www.mamutartproject.com adresini ziyaret edebilirsiniz.